Cenâb-ı Hak Kur’ân-ı
Kerîm’de şöyle buyurur:
“Biz o (Kur’ân’ı) Kadir Gecesi
indirdik. Kadir Gecesi nedir, bilir misin sen? Kadir Gecesi bin aydan daha
hayırlıdır. Melekler ve Rûh o gece Rab’lerinin izniyle her iş için iner de
iner. O gece, tâ fecrin doğuşuna kadar tam bir esenlik ve selâmettir.” (Kadîr,
1-5)
* * *
Bir gün
Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- ashâbına, İsrâiloğulları’ndan bir
kişiyi anlatmıştı. (Şem’ûn-i Gâzî isimli) bu zât, bin ay Allah yolunda silâh
kuşanarak cihâd etmiş, gecelerini de ibadetle geçirmişti. Müslümanlar hayretler
içinde kalarak ona gıpta ettiler. Bunun üzerine Allah Tealâ, ümmet-i Muhammed’e
olan lûtuf ve merhametini beyan etmek üzere Kadir Sûresi’ni indirdi. (Bkz.
Vâhidî, s. 486)
* * *
Rasûlullah
-sallallahu aleyhi ve sellem- bir hadîs-i şeriflerinde şöyle buyururlar:
“Kadir
Gecesi’ni, fazilet ve kudsiyetine inanarak ve sevâbını yalnız Allah’tan
bekleyerek ibadet ve tâatle geçiren kimsenin geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhârî,
Savm, 6; Müslim, Müsâfirîn, 173-176)
Hadis-i
şeriflerde, Kadir Gecesi’nin Ramazan’ın son on gününde, son on günündeki
tek gecelerde, yirmi dördüncü gecesinde, yirmi yedinci gecesinde, son yedi
gecesinde olduğu haber verilmiştir.
Hz. Âişe -radıyallahü
anha- der ki: Peygamber Efendimiz’e:
“–Ey
Allah’ın Rasûlü! Kadir Gecesi’nin ne zaman olduğunu bilecek olursam, o gece
nasıl dua edeyim?” diye sordum. Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle
cevap verdi:
“«Allah’ım! Sen çok affedicisin, kerimsin,
affetmeyi seversin; beni affeyle!» diye dua et!” (Tirmizî, Deavât,
84/3513; İbn-i Mâce, Dua, 5)